Boşa Gitmesin gidişin
Ve sessizlik içinde
Kesinleşmiş bir duygu
Hüküm sürmüş kalbimde
Biliyorum, biliyorum ki
Hiç ama hiç
Dinlememiştin haykırışlarımı
Hiç ama hiç de
Duymamıştın giderken
Çığlıklarımı
Sen benim ne hissedip
Ne yaşadığımı da
Hiç de
Anlamamıştın zaten
Benim de anladığım
Ama
Aklıma da sığdıramadığım
Hafiften bir tutku da
Ağırlaşmıştı kalbimde
Sen giderken
Giderken diyorum da
Geldiğinde farksız mıydı sanki
Gidişinin bir İkizi
Ya da bir kopyası mıydı yollara vuran
Öyle kolay ve anısızın gelmiştin ki
Gideceğin günü de
Hiç aratmamıştın sanki
Ne öncesine
Bir isyan vardı hayatımda
Ne de sonrasını görüp soracak
Bir sorgu vardı aklımda
Başlaması ve bitmesiyle
Bir olan vurgu
Vurmuştu beni
Kalbimin tam
Orta noktasından
Boş bir evin
Boş bir odası gibiydi yüreğim
Körelmiş duyguları da alıp
Sere serpe serilmişti kalbim
Gözlerim ise
Ağır bir roman gibi
Oku oku bitiremediği
Bir yaşamı
Göz altına almıştı adeta
Saatler ise durup durulmuştu
Durmasıyla ben durdum
Hayat durdu
Yaşam durdu damarlarımda
Ve durdukça
Vurası geliyordu sanki yolların
Saatler ise günlere inat susarken
Ve yine şeytana uyan aklın
Geri dönme hesaplarından habersiz
Kapı eşiğinden selamlıyordu gözlerimi
Bir merhabayla başladığın hain bakışlarını
Şimdi bir veda ile alkışlıyorum
Ve bir de
Bir bardak alıp ellerime
Ağzına kadar yalan dolduruyorum
Boşa gitmesin diye de
Kana kana içip
Yüreğime indiriyorum
Mert Zafer Cansever