Vazgeçiyorum
Hesapsız bir çile yüreğimde
Sen bilmesen de sebebi var elbet
Geçici bir körlük ise gözlerimde
Onun da bir nedeni vardır sabret
Varlığın bir cennet hemen sol yanında
Öyle yakın ve öyle gizlenmiş ki yapraklarına
Yokluğun ise cehennemin tam ortasında
Alev alev bir güneşin en yakınlarında
Ağrıyan acıtan ağlatan her ne varsa
Hepsi bu gece toplanmış yüreğime
Aklıma sığdıramadığım korkularıma
Her saat bir yenisi ekleniyor nedense
Sabah olmasını istemez gibi kalbim
Acıyıp acıtmasından korkup susuyorum
Gecenin karanlığına bırakıp yüreğimi
Umutlarımdan kaçıyorum
Sadece çay ve sigarayla yaşıyorum
Freni olmayan bir hayatın
Son saatlerine işleniyorum
Sen bilmiyorsun ama
Ben aslında sen bilmeden
Kendimden geçiyorum
Şuursuz bir hasta yatağı gibi kalbim
İlk günlerinde düzenli ve isabetli
İlerledikçe zaman aklını dünlere değişen
Bir aşk masalı misali dilden dile söylenen
Bir hikaye sanki gözlerimdeki
Tek çaresi susmaktan geçen ve
Hiç konuşmadan anlatılan bir filmin
En can alıcı sahnesi gibi yüreğim
Hesap soramadığım yıllara bile saat saat
Hesap veriyorum sanki kanter içinde
Ellerimde bir terlemeyle uyanıyorum her gün
Karıncalanmış avuçlarımda tuttuğum resmine
Bir kibrit çakıyorum her sabah uyandığımda
Bakmaya doyamadığım suretini ise
Düşlerimden kovarak
İptal ediyorum geceleri
Vazgeçmek sadece sevdiğinden gitmek değildir
Onunla veya onsuz ne varsa yaşadığın bu hayatta
Hepsini bir gecede sildirmektir yıllara
Ve sonra yeni bir sabaha uyanıp
Dünden bu güne
Geceden sabaha
Günlerin ve haftaların en güzel aylarıyla
Acıyla yıkanmak gibidir geçen yıllarda
Onca yaşanmışın tam ortasındaki bir ömrü
Geçici bir şekilde iptal etmek gibidir
Susarak ve sadece vazgeçerek
Ağlatan kanatan ne varsa yüreğini
Görmezden gelip dönmek yerine
Önce gecelerden sonra kaderinden
Kendinden geçerek
Geçip gitmek gibidir vazgeçmek
Ve ben şimdi önce kendimden
Sonra senden geçiyorum
Sen bilmiyorsun ama
Ben umutlarımı da alıp
Vazgeçiyorum
Mert Zafer Cansever