Menü Kapat

Ah Şu Yokluğun

Ah Şu Yokluğun

Gidip de terk edenlerden korkuyorum
Mevsimlerden utanıyorum yaz kış seninle geçti diye
Yakınıyor diye sıcaklığından kaçınıyorum güneşin
Özlüyorum, seviyorum, bekliyorum ama
Yine ben! Her sabah sensizce uyanıyorum

Kırık bir pencerenin, arka sokaklarındayım
Bir zamanlar beklediğim yollarına uzanmışım usulca
Tadı yok mavinin eskisi gibi
Pembeler soluyor sessizce siyaha
Şu sararmış çimlere bakıyorum da
Nasılda tutunuyor toprağına
Ve susuyorum şimdi ben
Yaşanmış, yaşanacak her ne varsa aklımda

Şimdi hangi dünya sensiz yaşanır ki bilmiyorum
Hangi yaşama, sensiz veda edilir ki bu hayatta
Hangi ölüm gelir de, ayırabilirdi ki bizi bu kentten
Ah be can kanımdan mı çekiliyor şu dalgalar
Deniz deniz uzaklaşıyor kalbin gitme desem sana!
Her şey çıkıp gitmiş, bitmiş gibi yoksun şimdi!
Şimdi ben sensiz neylerim şu yaralı kalbimi!

Acıyan yaram! Kanayan sevdam! Ah taşlı karam
Bu kadar alçak mıydı şu karanlıklar söyle!
Ah şu karlı dağlar! Yürüyen yollar!
Ey rüzgar her mevsimde böyle
Esmelimiydin yüreğime

Oysa yokluğunda kalbine tutunmuştu ellerim
Bir damlacık umutla geçinmişti zavallı yüreğim
Çekerken içime o soğuk nefesini sessizce
Üşüyordum sevgili sıcak bir temmuz güneşinde

Akşama vuran gölgesinden sakınıyorum
Can gibi peşimdesin nereye gitsem bilmiyorum
Keşke bir ecel olsan da, oracıkta alsan yüreğimi
Şöyle bir vursan kalbime o ayrılık hançerini
Gidip de toprak olsam da gam yemem sevgili
Ah şu yokluğun var ya! Ben sadece ona bitiyorum

Mert Zafer Cansever

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir